- Katılım
- 13 Eylül 2025
- Mesajlar
- 1,046
- Puanı
- 38
- Yaş
- 47
- Konum
- istanbul
- Eğitim
- universite
- İlgi Alanı
- webtasarım,xenforo,vbullettin,ircd,nodejs bot
- Cinsiyet
- Erkek
- Takım
-
- Medeni
- Bekar
“Şahane maç olacak.” Bu söz Zeki Demirkubuz’a ait. Futbolu seven ama futbola romantik anlamlar yüklemeyen birine yakışan türden bir beklenti. Çünkü Demirkubuz için futbol; taktik tahtası, pas yüzdesi ya da istatistik değil, insanın kendini ele verdiği bir alandır.
Trabzon’da olmak, maçın kaderini tek başına değiştirmez belki ama ruhunu hızlandırır. Bu şehir beklemez!
Futbolda da hayatta olduğu gibi razı olmayı bilmez.
Fatih Tekke'nin 1-0 yenildikleri Fenerbahçe maçı sonrası 30 puanın 24ünü alıp şampiyonluk ateşini yaktığı Trabzonspor...Renklerinden, siyah beyazın akına hasret kalan Sergen Yalçın'ın futbol şehrinde ayağa kalkma çabası.
43 şut, 18 isabet, 6 gol… Kâğıt üzerinde heyecanlı bir maç. Tempo, pozisyon, ikili mücadelesiyle Süper Lig sinemasının üstünde bir 90 dakika izledik.
Ama asıl hikâye sayılarda değil, baskı altında yapılan aynı hatalarda gizli. Beşiktaş’ın bu sezonki temel problemi de burada başlıyor. Bireysel hatalar teknik değil, zihinsel. Gökhan Sazdağı, 2-0'ın hemen arkasından yaptığı hata ve Muci'ye attırdığı golle gösterdi ki hala Beşiktaş forması giydiğinin farkında değil. “Bu formanın ağırlığı” meselesi, skor tabelasında değil, karar anlarında ortaya çıkıyor.
El Bilal Toure’nin 50 metre uzakta yaptığı kontrolsüz müdahale ve kaçınılmaz kırmızı kart… Buna şanssızlık demek kolay. Ama gerçek şu: Bu tür kartlar genellikle bir anın değil, biriken bir yorgunluğun sonucudur.
Sergen Yalçın cephesinde ise farklı bir sessizlik vardı. 1-1 biten Galatasaray deplasmanındaki kontra atak veya geçiş oyunu, Hüseyin Avni Aker'de henüz ilk yarıda 3 gol kazandırdı. Kimse Sergen Yalçın'ı bu oyun planıyla eleştiremez, eldeki kısıtlı yetenekleri düşününce. Ama ikinci yarıda oyuna dokunamamak, taktikten çok bir duruştu. Bugünkü Sergen Yalçın, bir zamanlar 10 kişi kalıp derbiler kazanan Sergen Yalçın’la empati kurar mı? Bu soru sahaya değil, kenara aittir. 16 haftada 26 puan toplayan Beşiktaş öne geçtiği maçlarda 14 puan kaybetti. Lider Galatasaray'ın puanı 39.
Taraftarına, hemşehrilerine sabırlı olmayı ögretmeye başladığı Trabzon'da Tekke futbolunun 1 numaralı kuralı cesaret. İkinci yarı başlarken kaptan Saviç(duran top ve yüksek ortalar) Sikan değişiklikleri bu yönde.
Zubkov'un, Gasperini'nin Atalantası denince akla gelen sağ kanattaki sol ayaklısı Josip İlicic'ten pasajlar sunup başrole geçtiği gecede gol atamaması mucize olurdu. Skoru 3-2'ye getiren, hem gol hem de asistte onun imzası vardı(pozisyon baştan izlendiginde bana hak vereceginizi düşünüyorum). Ukraynalı skoru belirleyen golünde tek kelimeyle ekmeğini taştan çıkardı. Gol sonrası Fatih Tekke'nin sevinç isyanı bir şehrin duygularına tercüman oldu.
Gol sonrası Fatih Tekke’nin sevinci mutluluk değildi. Zafer hiç değildi. O sevinç, bir şehrin içinden yükselen isyanın dışavurumuydu.
Girişteki özneyle filmin perdesi kapansın. Zeki Demirkubuz, sportif ve sosyolojik olarak iki şampiyon takımın filmini hangi karakterler ile çekerdi?
Trabzon’da olmak, maçın kaderini tek başına değiştirmez belki ama ruhunu hızlandırır. Bu şehir beklemez!
Futbolda da hayatta olduğu gibi razı olmayı bilmez.
Fatih Tekke'nin 1-0 yenildikleri Fenerbahçe maçı sonrası 30 puanın 24ünü alıp şampiyonluk ateşini yaktığı Trabzonspor...Renklerinden, siyah beyazın akına hasret kalan Sergen Yalçın'ın futbol şehrinde ayağa kalkma çabası.
43 şut, 18 isabet, 6 gol… Kâğıt üzerinde heyecanlı bir maç. Tempo, pozisyon, ikili mücadelesiyle Süper Lig sinemasının üstünde bir 90 dakika izledik.
Ama asıl hikâye sayılarda değil, baskı altında yapılan aynı hatalarda gizli. Beşiktaş’ın bu sezonki temel problemi de burada başlıyor. Bireysel hatalar teknik değil, zihinsel. Gökhan Sazdağı, 2-0'ın hemen arkasından yaptığı hata ve Muci'ye attırdığı golle gösterdi ki hala Beşiktaş forması giydiğinin farkında değil. “Bu formanın ağırlığı” meselesi, skor tabelasında değil, karar anlarında ortaya çıkıyor.
El Bilal Toure’nin 50 metre uzakta yaptığı kontrolsüz müdahale ve kaçınılmaz kırmızı kart… Buna şanssızlık demek kolay. Ama gerçek şu: Bu tür kartlar genellikle bir anın değil, biriken bir yorgunluğun sonucudur.
Sergen Yalçın cephesinde ise farklı bir sessizlik vardı. 1-1 biten Galatasaray deplasmanındaki kontra atak veya geçiş oyunu, Hüseyin Avni Aker'de henüz ilk yarıda 3 gol kazandırdı. Kimse Sergen Yalçın'ı bu oyun planıyla eleştiremez, eldeki kısıtlı yetenekleri düşününce. Ama ikinci yarıda oyuna dokunamamak, taktikten çok bir duruştu. Bugünkü Sergen Yalçın, bir zamanlar 10 kişi kalıp derbiler kazanan Sergen Yalçın’la empati kurar mı? Bu soru sahaya değil, kenara aittir. 16 haftada 26 puan toplayan Beşiktaş öne geçtiği maçlarda 14 puan kaybetti. Lider Galatasaray'ın puanı 39.
Taraftarına, hemşehrilerine sabırlı olmayı ögretmeye başladığı Trabzon'da Tekke futbolunun 1 numaralı kuralı cesaret. İkinci yarı başlarken kaptan Saviç(duran top ve yüksek ortalar) Sikan değişiklikleri bu yönde.
Zubkov'un, Gasperini'nin Atalantası denince akla gelen sağ kanattaki sol ayaklısı Josip İlicic'ten pasajlar sunup başrole geçtiği gecede gol atamaması mucize olurdu. Skoru 3-2'ye getiren, hem gol hem de asistte onun imzası vardı(pozisyon baştan izlendiginde bana hak vereceginizi düşünüyorum). Ukraynalı skoru belirleyen golünde tek kelimeyle ekmeğini taştan çıkardı. Gol sonrası Fatih Tekke'nin sevinç isyanı bir şehrin duygularına tercüman oldu.
Gol sonrası Fatih Tekke’nin sevinci mutluluk değildi. Zafer hiç değildi. O sevinç, bir şehrin içinden yükselen isyanın dışavurumuydu.
Girişteki özneyle filmin perdesi kapansın. Zeki Demirkubuz, sportif ve sosyolojik olarak iki şampiyon takımın filmini hangi karakterler ile çekerdi?
