- Katılım
- 13 Eylül 2025
- Mesajlar
- 791
- Puanı
- 18
- Yaş
- 47
- Konum
- istanbul
- Eğitim
- universite
- İlgi Alanı
- webtasarım,xenforo,vbullettin,ircd,nodejs bot
- Cinsiyet
- Erkek
- Takım
-
- Medeni
- Bekar
Spor yazarları, Trabzonspor ile Beşiktaş'ın 3-3 berabere kaldığı karşılaşmayı mercek altına aldı.
Trendyol Süper Lig'in 16. haftasında Trabzonspor ile Beşiktaş karşı karşıya geldi.
Papara Park'ta oynanan müsabakada 6 gol atılırken, taraflar sahadan 3-3'lük beraberlikle ayrıldı.
Beşiktaş, 18. dakikada Tammy Abraham ve 22. dakikada Vaclav Cerny'nin golleriyle 2-0 öne geçti. Trabzonspor, 25'te Ernest Muçi ile farkı 1'e indirdi.
31. dakikada bir kez daha sahneye Cerny çıktı ve skoru 3-1'e getirdi. Siyah-beyazlılarda El Bilal Toure, 38. dakikada gördüğü direkt kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Bordo-mavililer, 63'te Oulai ve 84. dakikada Zubkov'un golleriyle durumu 3-3 yapmayı başardı.
Bu skorun ardından Trabzonspor, 35 puanla ikinci sırada yer aldı. Beşiktaş ise 26 puanla 5. basamakta yer buldu.
Spor yazarı ve yorumcuları, karşılaşmayı köşelerinde mercek altına aldı.
İşte değerlendirmeler:
"ORKUN ANLAMAMIŞ, BEŞİKTAŞ KAZANABİLİRDİ"
Ömer Üründül/Sabah: "Beşiktaş için iki çok önemli an vardı. Bir i ikinci yarının başında Onana'nın kurtarışı ve de maçın kırılma anı sayılacak Jurasek'in tek farklı skor avantajı varken boş kaleye atacak arkadaşına pas vermeyerek topu auta atmasıydı. Bunların dışında Trabzonspor, alan daraltan 9 kişilik savunmaya karşı birçok şeyi denedi. Aslında bu tek kalede en çok aranan isim Onuachu'ydu. Bastırıyorlar ve üretemiyorlar. Hücum girişimlerinin odak noktası Zubkov'du. Zaten onun gayretleri ve golüyle beraberliği kurtardılar. Trabzon'daki sorun şu; kadro derinliği yok. Üstelik Onuachu ile Pina'nın da benzer alternatifleri yok. Beşiktaş'a gelince en büyük problem; gereksiz kart görmeleri. Orkun işin vahametimi anlamış değil. Maç başında yaptığı harekete kırmızı çıksa kimse bir şey diyemezdi. Rashica'yı yorulana kadar çok beğendim. Üç golün hepsi güzeldi. Bana göre takımın en iyisi , Ndidi'ydi. Tabii Ersin'i de 3 gol yemesine rağmen başarılı buldum. Sergen Yalçın, F.Bahçe maçındaki hataya düşmedi ve kulübede sağlam durdu. Deplasmanda 1 kişi eksik maçı kaybetmedi, kazanabilirdi de."
"ACEMİCE, TELAŞLI, ÇÖZÜMSÜZ"
Güntekin Onay/Hürriyet: "Tarihte ilk kez 10 kişi kalan futbol takımı sanki Beşiktaş’mış gibi Sergen Yalçın’ın oyuncuları çok acemice ve telaşlı hareket ediyorlar. Siyah beyazlılarda Gökhan Sazdağı diye bir oyuncu var, her maç gole sebebiyet veren hatalar yapmasına rağmen ilk 11’de oyamaya devam ediyor. Gaziantep maçında pozisyon yokken gol yediren Gökhan dün de ilk golde bıraksa auta gidecek topu kafayla Muçi’ye asist yaptı. O da yetmezmiş gibi Trabzon’un 3’üncü golünde bağıra bağıra sola çekip şut atacağı belli olan Zubkov’dan çalım yedi. Yorulanlar, 90 dakikayı çıkartamayan oyuncular tabii ki olacak ancak Demir Ege, Taylan ve Jurasek hamleleri oyuna hiçbir şey katmadı. Dün 3-3 biten maç belki heyecan olarak herkesi tatmin etti ama bu skor kesinlikle iki tarafı da mutlu etmedi. Sergen Yalçın daha önceki teknik adamlık döneminde zor anlarda verdiği kritik kararlar ile takımına maç kazandırabiliyordu. Ancak bu sezon Sergen hocanın çözüm üretemediğin de altını çizelim."
"TRABZONLULAR DAHA ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜR"
Cem Dizdar/Fanatik: "İkinci devre Beşiktaş iyice çekildi. Trabzonspor da rakip kaleyi ablukaya aldı. Şut üstüne şut denediler, nihayet maça girmelerini sağlayan gol bir şuttan değil çarpmadan geldi. Baskı yüksekti ama imkanlar da yok değildi, lakin Beşiktaş sadece kaleyi savunmayı düşünüyordu. Bir başka tuhaflık ise 3 gol atmış olan Beşiktaş'ın ilk kornerini 80'de kullanmış olmasıydı. Kontrada Jurasek topu Abraham'a geçirse başka bir hal alacak maç, başından beri o bölgeden deneyen Zubkov çapraz şutuyla dengeye geldi. İki takımdaki eksikler takım düzenlerini bozduysa da Trabzon'un maç boyu baskısı, gollerdeki sakin ve bilinçli tavrıyla Beşiktaş hücumları "oyun problemi"ne rağmen heyecanlı bir maç izlenmesine vesile oldu. Özellikle ikinci devredeki baskı ve kaçanlar göz önüne alınırsa Trabzonlular bu skora daha çok üzülen taraf olmuştur kanımca."
"TRABZONSPOR GERÇEĞİ VAR"
İskender Günen/Sabah: “Sol kenardan istenilen atak girişimleri oluşamadığı için her şey sağ kenardan gerçekleşti. Burada da öne çıkan isim Zubkov… Oyunun son dakikalarında Augusto'nun topu direkten dönmese geriye düştüğü bir maçta 3 puanı alma başarısı gösterebilirlerdi. Sonuçtan bağımsız her türlü eksiklikler, hatalar olsa da mücadele gücünü sahaya yansıtan ve bir takım birlikteliği içerisinde oynayan Trabzonspor gerçeği var. Orkun'un Ozan Tufan'ın ayağına bastığı pozisyon direkt kırmızı kart ama ne yazık ki VAR devreye girmedi!”
"KIRILMA NOKTASI KIRMIZI KART"
Serkan Akcan/Fanatik: "Sergen Yalçın'ın 4-1-4-1 formasyonunda Orkun ile yakın oynayan Cerny iki gol birden attı. Rafa'nın fazlası bile vardı, o da iki ceza sahası arasında kat ettiği mesafeydi. Kadro defoları hayli fazla. Öndekiler ile arkadakiler diye yine iki farklı takımmış gibi oyanayan bir oyuncu grubu vardı sahada. Cerny, Toure, Orkun ne kadar oyuna kalite katıyorsa, savunma hattı o kadar sırıtıyor. Beşiktaş 2-0'ı yakalamışken ve işler tam da Sergen Yalçın'ın istediği gibi giderken auta doğru ilerleyen topu sağ bek Gökhan Sazdağı kafayla Muçi'ye indirip gole sebebiyet verebiliyor. Fenerbahçe derbisinde gelen fırsatın daha iyisi Trabzon deplasmanında Beşiktaş'ın ayağına geldi. Trabzon maça iyi başlamış kontrolü elinde tutuyorken önce 2-0'ı peşinden 3-1'i yakalayan Sergen Yalçın ve futbolcuları için kırmızı kart bir yine kırılma noktası oldu. 10 kişi kaldıktan sonra Beşiktaş savunması iyice yaslandı. Fatih Tekke, stoper Serdar'ı çıkarıp Savic'i aldı, Olaigbe ile de Sikan'ı değiştirerek ikinci yarı tüm momentumu eline geçirdi. Bu hamleler karşısında Beşiktaş'ın iyice yaslanması Trabzonspor'a rekor istatistikler ve 2 gol getirince maç dönmüş oldu."
"LİG TARİHİNE GEÇER"
Bülent Timurlenk/Sabah: "Sezonun en iyi, lig tarihine geçecek nefis bir 90 dakika izledik. İzlerken yorulur mu insan! İki hocaya da ter döken futbolculara da tebrikler. İkinci yarıda Beşiktaş'ın çok daha derinde bekleyeceği muhtemeldi ama önce iki farkı bulup bir de 10 kişi kalınca kaçınılmaz oldu bu tercih. Trabzonspor ikinci yarıda 26 hücum geliştirdi, 11 isabetli şut attı, iki topu direkten döndü, 31 kez rakip ceza sahasında buluştu, Zubkov bütün maç boyunca kanattan içeri deplase olup denediği şutlarından (biri takım arkadaşına çarpıp) iki gol buldu. 10 kurtarış yapan Ersin, hem hücum hem de savunmada büyük mücadele ortaya koyan Rashica ve Cerny defans göbeğiyle birlikte Beşiktaş'ı sırtladılar. Trabzon yedek kulübesinden gelenler yemeğe tuz bile katamayınca ev sahibi ancak 1-3'den 3-3'e tutundu. Bir derbide yüzde 82 topa sahip olan Fatih Tekke iki puan kaybetti ama kariyerinde dün akşam çok şey kazandığı kesin."
"ONUACHU'SUZ 33 ORTA PROBLEM"
Mehmet Ayan/Hürriyet: "İkinci yarı beklendiği gibi Beşiktaş yarı sahasında geçti. %82’lerde topla oynama, 22 orta... Beşiktaş’ı o kadar geriye yasladılar ki, Milot 2. sağ bek, Emirhan 3.stoper, Cerny 3. ön libero oldu. Ancak tüm bu güvenlik paketi, Trabzonspor’un skoru eşitlemesine engel olamadı. O güneşe tabii ki kâr dayanamayacaktı. Beşiktaş ikinci yarının başında Cerny ve sonuna doğru Jurasek ile iki önemli pozisyonu gole çeviremeyince galibiyet uçtu gitti. Son dakikalar 1 puanı kurtarma çabasıyla geçti. Trabzonspor'da kuşku yok ki Onuachu çok önemli tutamaç. Sadece gollerin değil oyunun da merkezi. Bu satırlarda Muçi dışında da ona destek olunması gerektiğinin altını çizmiştim. O yoksa gol yok sanki... 10 kişilik Beşiktaş’a atılmış 2 abluka golünden söz etmiyorum. Bordo mavililerin sorunu, o olmayınca oyun ezberinin bozulması. Rakip 10 kişi de olsa Onuachu’suz oyunu 33 orta ile bitirmek sorun. Beşiktaş’ın sorunları malum. (10 kişi kaldığı bu maçtan söz etmiyorum) Rafa Silva’sız takım onun oyununu oynamaya çalışıyor. İki takımın oyun da olmuyor!"
"ANLAM VEREMİYORUM"
Uğur Meleke/Hürriyet: Tabii ki dün 36’da Bilal Toure’nin gördüğü kırmızı kart sonrası farklı bir maç başladı Trabzon’da. Bordo mavililer son 1 saatte topa neredeyse tamamen sahip oldular, Tekke de peş peşe değişikliklerle baskının dozajını artırdı. Beşiktaş da bu sezon belki beşinci defa ikinci devrede Sergen Yalçın vitesine geçti, kontağı neredeyse kapattı tamamen! Bordo mavililerde Zubkov ikinci yarı sazı eline aldı ancak 3-3’ten fazlasına yetmedi onun çabası. Dünkü derbi sonrası son bir parantezi de maçı evinden izleyen (hatta belki de izlemeyen) Rafa Silva’ya açmak isterim. Rafa, Beşiktaş’ın sözleşmeli futbolcusu. Aynen kulübünü ve teknik ekibi açıkça suçlayan, muhtemelen devre arasında Arabistan’ın yolunu tutacak Salah gibi. Arne Slot çok eksiğinin olduğu Brighton maçında Salah’ı kulübeye koydu, sonra da oyuna sokup faydalandı. Beşiktaş da Rafa’dan bir 10 dakika da olsa faydalanamaz mı? Maaş ödediğiniz bir futbolcunun “oynamak istemiyorum” deme hakkı olabilir mi? İkna edilemez mi? Bu duruma anlam veremiyorum doğrusu.
"ALKIŞLANMALI"
Olcay Çakır/Fanatik: "On kişi kalan takıma karşı oynamak dışarıdan kolay görünür. Ama kapanan savunmayı açmanın zorlukları dün gece net şekilde görüldü. Trabzonspor merkezden ve yay çevresinden yapılabilecek her şeyi denedi. Kalabalık savunmayı aşmanın en doğru yolunu şutla buldu. İki gol geldi. Heyecan son düdüğe kadar taşındı. Beşiktaş ön alan oyuncularının kalitesi zaten biliniyor. Yine konuştular. Trabzonspor ise önemli eksiklerine rağmen oyundan kopmadı. Zubkov hücum liderliğini net biçimde ortaya koydu. Elbette evinde büyük maç kazanmak gerekir. Daha iyisi olabilirdi. Ama 1-3’ten maçı buraya getirmek de alkışlanmalı. Bu maçların hikayesi farklı olur. Bu da öyle oldu. Bu takım artık daha fazla desteği hak ediyor. Tribünden de transferden de."
